Karadeniz ağzı, Türkiye'de özellikle Doğu Karadeniz Bölgesi'nde (Trabzon, Rize, Artvin, Giresun'un doğu kesimleri) konuşulan önemli bir ağız grubudur. Bu ağız, genel Türkiye Türkçesi içerisinde ses bilgisi (fonetik), biçim bilgisi (morfoloji), sözcük bilgisi (leksikoloji) ve kısmen sözdizimi (sentaks) alanlarında kendine özgü yapılar ve kullanımlar sergiler.
Ünlü Değişimleri ve Daralmaları: Geniş ünlüler bazen daralabilir; örneğin, "geliyor" yerine "geliyyi", "gidiyor" yerine "gidiyyi" veya "geliyoru", "geliyu" gibi kullanımlar görülebilir. Bazı durumlarda ünlü düşmesi veya kaynaşma da gözlemlenebilir.
Ünsüz Değişimleri ve Dönüşümleri:
Vurgu: Genel Türkiye Türkçesinden farklı heceler üzerinde vurgu kalıpları bulunabilir. Genellikle sondan bir önceki hece vurgusu yerine farklı vurgu yapıları gözlemlenir.
Ünlü Uyumu Bozulmaları: Eklerde veya bazı kelimelerde büyük ve küçük ünlü uyumlarına uygun olmayan kullanımlar görülebilir.
Şimdiki Zaman Eki: Genel Türkiye Türkçesinde kullanılan "-yor" eki yerine "-iyyi", "-uyi", "-iyoru", "-iyu", "-eyu" gibi farklı ekler veya ek varyantları kullanılır: "geliyorum" yerine "geliyyi", "geliyoru", "geliyu".
Geniş Zaman Eki: "-ar / -er" eki yerine "-ur / -ür" eki yaygın olarak kullanılır: "bilir" yerine "bilur", "gelir" yerine "gelur".
Gelecek Zaman Eki: "-acak / -ecek" ekinin kişi ekleriyle birleştiğinde farklı biçimlere girmesi dikkat çeker: "geleceğim" yerine "gelecağum", "geleceğum".
Zamirler: Kişi zamirlerinin belirtme ve yönelme hallerinde farklılaşma görülebilir: "beni" yerine "bene", "seni" yerine "sene", "onu" yerine "oni". "bana" yerine "bene", "sana" yerine "sene" gibi.
Fiil Çekimleri: Çeşitli fiil kiplerinde genel Türkiye Türkçesinden farklı ekler veya ek biçimleri kullanılır. Özellikle geçmiş zaman ve emir kiplerinde bu durum belirgindir. "-DIk" sıfat fiil eki yerine "-duğum / -duğuni" gibi farklı kullanımlar mevcuttur: "bildiğin" yerine "bilduğun".
Edatlar ve Bağlaçlar: Bazı edat ve bağlaçların kullanımı veya biçimi farklılık gösterebilir. "için" yerine "çün", "ile" yerine "unan" gibi örnekler bulunur.
Yerel Kelimeler: Bölgeye özgü, genel Türkiye Türkçesinde bulunmayan veya az kullanılan çok sayıda kelime barındırır: "patates" yerine "kartol", "mısır" yerine "lazut", "fındık" yerine "çotanak" (kavrulmamış fındık), "peştemal", "feretiko", "hacivat", "kavara".
Arkaik Kelimeler: Eski Türkçeden günümüze ulaşmış, genel Türkiye Türkçesinde kullanılmayan veya anlamı değişmiş kelimeleri muhafaza etmesiyle dikkat çeker.
Alıntı Kelimeler: Komşu dillerden (özellikle Lazca, Rumca, Gürcüce) geçen kelimelerin yoğunluğu sözcük dağarcığında önemli bir yer tutar.
Cümle Yapısı: Genel Türkiye Türkçesine göre daha sık devrik cümle kullanımı görülebilir. Vurguyu farklı ögelerin üzerine çekmek amacıyla sözdiziminde esneklikler bulunur.
Tonlama ve Vurgu: Cümledeki tonlama ve vurgu kalıpları, genel Türkiye Türkçesinden farklılık göstererek ağza özgü bir melodi kazandırır.